İNSAN KAZANMAK ÜZERİNE: ETİK MAKYAVELİZM İLE SİYASET YAPMAK MÜMKÜN MÜ?
- Kerem Can Terzi
- 9 Nis
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 gün önce

Siyaset, bazılarına göre yalnızca bir iktidar mücadelesidir; bazılarına göreyse bir hizmet alanı. Ama bana kalırsa siyaset, insan kazanma sanatıdır. Gerçekten bir şey değiştirmek isteyen herkesin, öncelikle insanı anlaması gerekir. Çünkü bu ülkede yapılan her konuşma, her karar, her hamle, doğrudan insanların hayatına dokunur. Ve insanı kazanmak, çoğu zaman bir seçimi kazanmaktan çok daha kalıcı bir zaferdir.
Niccolò Machiavelli, yüzyıllar önce "insanların korkmasından ziyade sevilmesinin daha faydalı olduğunu" söylemişti. Ama hemen ardından eklemişti: "Eğer ikisini birden sağlayamıyorsanız, korkulmak sevilmekten daha güvenlidir." İşte tam da bu cümle, bugünün siyasetçisinin karşılaştığı çelişkinin özetidir. Güçlü görünmek mi, sevgiyle anılmak mı? Bana sorarsanız, artık bu ikilemi aşmanın zamanı geldi. Günümüz siyasetinde, bir lider hem güçlü hem de sevilen olabilir. Hatta olmalıdır.
19 Ağustos 2023’te, Cumhuriyet Halk Partisi Merkezefendi İlçe Kongresi’nde bir soru sormuştum: “Cumhuriyet Halk Partili bir birey nasıl olmalı?” O günkü cevabım hâlâ geçerli. Gücünü mevkiden değil ilkelerden alan, kalabalıklarda yükselmeye değil insanların gönlünde yer etmeye çalışan biri olmalı. Ne için yola çıktığını unutmadan, sadece seçilmek değil, hatırlanmak isteyen biri.
Bir insanı kazanmak kolaydır. Bir selamla, bir dokunuşla, bir cümleyle… Bazen bir bakış bile yeter. Ama bir insanı kaybetmek çok daha kolaydır. Küçük bir kibir, yersiz bir söz, ihmal edilen bir telefon… Ve bir güven kırıldığında, onu yeniden inşa etmek yıllar alabilir. Siyasetçinin görevi yalnızca problem çözmek değildir; kalp kırmamaktır da.
Bugün halk, kendisini dinleyen lider istiyor. Onu anlayan, yanında duran, bir karar alırken gerçekten halkı düşünen insanlar görmek istiyor. Çünkü yöneticilik artık sadece bilgiyle değil, yürekle de yapılıyor. Artık halk, yukarıdan konuşan değil, göz hizasında duran siyasetçiye güven duyuyor.
Ben şuna inanıyorum: Etikle yoğrulmuş bir Makyavelizm mümkündür. Stratejiyle ahlak bir araya geldiğinde hem başarı hem de kalıcılık gelir. Gerçek liderlik, insanları yönetmekten önce anlamayı gerektirir. Öyle liderler vardır ki oyla seçilir ama hatıralarda kalır. Ve bazıları vardır, oy alır ama kimsenin gönlüne giremez.
Bu topraklarda, gönüle girenlerin hikâyesi hep daha uzun sürmüştür.
Bugün bize düşen görev, siyaseti daha iyi anlatmak değil; daha doğru yaşamak. Ne sadece akıl, ne sadece kalp… Liderliğin özü ikisini birleştirebilmekte gizli. Çünkü ancak o zaman insanlar hem güvenir, hem sever.
Ve en çok da şunu unutmayalım: İnsan kazanmak siyasetin en büyük gücüdür. Ve o gücü kaybetmek, hiçbir sandık zaferiyle telafi edilemez.
Comments